Serbest Kürsü
Gezilerimiz
Spor Faaliyetlerimiz
Fen ve Teknoloji
İngilizce
Etkinliklerimiz
Milli Günler
Röportaj
Resimlerimiz
Şiirlerimiz
ocukluğumda
sakin ve iyi huylu bir çocukmuşum.En sevdiğim süper kahramanlarla saatlerce oynarmışım. Birde atlara takmışım; onları çok sever ve canlısını da , oyuncağını da görür görmez istermişim. Yemek yemeyi genelde severmişim ama istemiyorum dediğimde
...
stiklal Caddesi’ndeki evimde erkenden uyandım. Uyku sersemi olarak cama yaklaştım ve uzun uzun dışarıyı seyrettim. Sabah olmasına rağmen İstiklal Caddesi tıklım, tıklım bin bir çeşit insan... Bir baktım bir kız. Belli ki aile hayatında çok fazla ilgi görememiş..
.
nsan
hayatı boyunca istediğinden ve beklediğinden daha çok zorlukla karşılaşır. Çünkü hayatın anlamı budur; yaşa zorlan ve öğren. Ve her şeyde olduğu gibi hayatın ve zorlukların kırılma noktasına gelmemesi için kolaylıklar ve inançlar vardır...
erhaba! Ben minik bir yağmur damlasıyım. Aslında yakın bir zamanda yaşadığım bazı olaylar beni daha olgun ve bilinçli bir damla haline getirdi. Yani dışımdan küçük görünsem bile içimde büyük düşünceler taşıyan bir yağmur damlasıyım ben. Zaten şimdi ben de sizlere cennet denen...
ir çiçek acaba
ne kadar mutlu olabilir? Belki hiç bir insan bunu düşünmemiştir. Onu ne kadar üzebileceğimiz! hiç düşündünüz mü ? Ben bunları biliyorum çünkü ben bir çiçeğim. Bu dünya beni o kadar çok üzdü ki. Daha küçücükken, yani tohumken
bizi...
enize vuran dalgalarla boğuşuyordum sanki. Kapkaranlık bir odada umutsuzluğun şarkısını söylüyordum sessizce. Biraz önümde bir ışık belirdi. Sanki beni çağıran bir meleğin tılsımı dokundu bana. Tam da onun yüzünü görecektim ki bunun bir rüya olduğunu anladım. Yataktan kalkıp camdan aşağı bir şehrin karanlık ışıklarına baktım usulca. Sanki simsiyah bir duman sarmıştı dünyayı. İnsan ne ona dokunmayı ne de onu görmeyi istiyordu. Bir ışık belirdi. O simsiyah, koskoca duman korktu ışıktan, dağıldı sonsuzluğa. O ışıtan gülümseyen umut ışığını taşıyan bir çocuk elini uzattı bana. Beni şehrin üstünden uçurdu. Birden tüm o binalar kayboldu. Onun yerine yemyeşil çayırlar, cıvıldayan kuşların uçuştuğu zümrüt gibi ağaçlar, gülüp oynayan çocuklar, birbirleriyle dost insanlar geldi. Hiçbir kaza yok hiçbir kavga yok! Sordum umut ışığını taşıyan....