KÜÇÜK ÇİÇEK
 ir
çiçek acaba ne kadar mutlu olabilir? Belki hiç bir insan
bunu düşünmemiştir. Onu ne kadar üzebileceğimiz! hiç
düşündünüz mü ? Ben bunları biliyorum çünkü ben bir çiçeğim.
Bu dünya beni o kadar çok üzdü ki. Daha küçücükken, yani
tohumken bizi bir poşete koyup satışa çıkardılar. Benim
bulunduğum poşette bir çok tohum vardı. Aralarında en küçük
bendim ve daha o zaman başladılar benimle dalga geçmeye. İlk
başlarda o kadar çok ağladım ki. Bana "bücür , çirkin ,
akılsız" diyorlardı. Tek bir kişi, sadece tek bir kişi
benimle dalga geçmedi. O kişiyi de hayatım boyunca
unutmadım. Onun bana saygı duyuşu , sevgisi ve yatıştırıcı
sözleri hiç aklımdan çıkmadı. Birbirimize söz vermiştik "her
zaman birbirimize yardım edeceğiz" diye . Neyse, ben öyküme
devam edeyim. Birbirimize söz verdikten sonra her yerde
birbirimizi koruduk. Bir gün geldi , bir çiçekçi içinde
bulunduğumuz poşeti aldı. İnanır mısınız yüreğimiz zıpır
zıpır etti. Bizi alıp dükkanına götürdü. Orada bizi özenle
saksılara dikti. İşte o günden sonra hayatım değişti. Bütün
diğer tohumlar çıkmakta biraz nazlandılar ama ben can
atıyordum çıkmaya. İstediğim de oldu, ilk açan tohum ben
oldum.
Artık bir çiçektim. Bunun tadını çıkaramadan bir yabancı
beni satın aldı. Bütün tohum ve çiçeklerden ayrılmak zorunda
kaldım. 3 dakika sonra bir yere vardım. Önce beni bir odaya
koydular. Yalnız başıma geçirdiğim günlerde o kadar canım
sıkılmıştı ki sıkıntıdan boynum bükülmüş ve yapraklarım
solmuştu. Bu halimi gören ev sahiplerim. Beni hemen
salondaki camın önüne koydular. Bir baktım ki ne göreyim
yeni yerim geldiğim çiçekçinin tam karşısında. Yeni evde bir
de kedi var. Her gün belli saatlerde dışarıya çıkıyor. Acaba
en yakın arkadaşımla nasıl haberleşebilirim diye kendi
kendime konuşurken, evin kedisi beni duydu ve "ben sana
yardım edebilirim" dedi. Ben de "nasıl" diye sorduğumda "sen
bana arkadaşına ne söyleyeceğini söylersin, ben de gidip ona
söylerim" dedi. Bu gerçekten de işe yaramıştı. Artık onunla,
yani en yakın arkadaşımla haberleşebiliyorduk, çok
mutluydum.
Aradan birkaç ay geçti. Benim yeni çiçeklerim açtı ve o
zaman aklıma bir şey geldi. Evin kedisine dedim ki “ne olur
en yakın arkadaşımı bana getir” Kedi de “nasıl getirebilirim
ki” dedi. Bende “Sahibini zorlarsan onu da beni aldığı gibi
alır” dedim. O da “denerim” dedi. gerçektende çok uğraştı
ama başardı. Artık en yakın arkadaşımla beraberiz, yan
yanayız, mutluyuz. Açan çiçeklerimizin renkleri birbirimize
karıştı mutlulukla. Evin kedisi olmasaydı en yakın
arkadaşıma kavuşamayacaktım. Bunu anlamama ve mutluluğuma
sebep olduğu için kediye ben ve arkadaşım çok minnettarız.
|