YİNE KİTAPLAR, YENİ KİTAPLAR, YENİ HAYATLAR
Kitap okumanın güzelliğini ve doyumunu çocukluk yıllarımda ilçemizdeki halk kütüphanesinde tattım ve bugün hala o güzelliği yaşamaya devam ediyorum.
Kitap okumanın ekmek gibi, su gibi, hava gibi yaşamsal ihtiyacım olduğunu hissediyorum.
Okuduğum zamanlarda sanki vücudum için gerekli olan bir ihtiyacımı gidermişim gibi mutlu olurum. Her zaman en büyük zenginliğin okuduğum kitaplarım olduğunu düşünmüşümdür. Bazen kitaplıktaki kitaplara bakıp okuduğum anı, zamanı yaşayarak anılarım tazelenir.
Kitaplarım olmasaydı Avusturalya ve Aborjinleri, Güney Amerika?nın yağmur ormanlarını ve leyleklerin göç yollarını nasıl tanıyacaktım diye düşünürüm. İnsan kitap okurken hem öğreniyor hem de durulup sakinleşiyor.
Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk her konuda olduğu gibi kitap okuma alışkanlığı konusunda da en örnek şahsiyetlerden biriydi.
Felsefi, iktisadi, devlet yapılanması ve diğer konularda okuduğu kitapların bir kısmı bugün hala Anıtkabir?deki müzede bulunmaktadır. Çoğu kitapta satırların altını çizerek kendi el yazısıyla aldığı notları da yine bu müzede görmek mümkün. Farklı dillerde çıkan kitapları ise o ülkelerden getirtip, 12 kişilik bir çevirmen heyetine çevirterek okuduğu ve yeni Türk alfabesiyle yayınlattığını biliyoruz. Bir başka bildiğimiz ama çoğu insanın bilmediği bir konu ise Atatürk?ün bizzat kendisinin yazdığı bir Geometri kitabı olduğudur. 1936, 1937 yılları arasında Dolmabahçe Sarayı?nda yazdığı bu kitap, Milli Eğitim Bakanlığı Matbaası tarafından yazarının ismi belirtilmeden ?Geometri Öğretmenlerine Kılavuz? ismiyle basılmıştır.
Aslında okuma hevesine kendini kaptıran kişi bir süre sonra okuma aşkına düşüyor. Daha sonra da bu aydınlanma aşkına dönüşüyor ve her alanda gelişen düşünceleri takip etmek için kitaplar kişiye araç oluyor. Bu alanlar, kişiye göre değişse de insanın o alandaki aydınlanma aşkı tükenmiyor. Biz öğretmenlerin de en önemli görevlerinden biri çocuklarımıza aydınlanmaya giden bu uzun yolculuğun ilk adımlarını atarken eşlik etmek, yol göstermek ve okuma alışkanlığı kazanmalarını sağlamaktır. Bu amaçla her ay okulumuzda farklı bir çocuk kitabı yazarını ağırlar, sınıfta okuduğumuz romanların yazarlarıyla çocuklarımızı buluştururuz. Onları yazarlığa götüren yoldan bahsetmelerini ister, karakterleri nasıl yarattıklarını sorarız. Çocuklarımın sevdiği bir kitabın, yazarının okulumuzu ziyaret edeceklerini öğrendiklerinde ışıldayan gözlerini görmenizi isterim. Bazen bu yazarların öğrencilerim arasında güncel bir pop sanatçısının göreceği kadar ilgi görmesini kıskanırım. Sonra da onlar adına sevinirim. Çünkü bilirim ki onlar da benim yürüye yürüye bitiremediğim bu aydınlanma yoluna çıkmışlardır artık.
4A Sınıf Öğretmeni
Emine Aydın